Eğitimde Yenilikçi Bakış Açısı ve Yapay Zekâ Kullanımı
Eğitim, sürekli gelişen ve değişen bir alandır. Toplumların bilimsel ve teknolojik ilerlemeleri, eğitim ortamlarını da doğrudan etkilemektedir. Bu bağlamda öğretmenlerin yenilikçi bakış açıları ve yapay zekâ farkındalıkları, özellikle 21. yüzyıl becerilerini destekleyen öğrenme ortamlarının oluşmasında kritik rol oynamaktadır. Yapılan araştırmalar, öğretmenlerin bireysel yenilikçilik düzeyleri arttıkça teknolojiye uyum sağlama ve yapay zekâ uygulamalarını kullanma eğilimlerinin de yükseldiğini göstermektedir (Gündüz, 2021; Yüregir, 2023).
Yenilikçi Bakış Açısının Önemi
Yenilikçilik, yeni fikirlerin uygulanması, değişimlere uyum sağlanması ve farklı bakış açılarıyla öğrenme ortamlarının zenginleştirilmesi olarak tanımlanır (Demirel ve Seçkin, 2008). Araştırmalar, yenilikçi öğretmenlerin öğrencilerin merakını canlı tuttuğunu, öğrenme süreçlerini çeşitlendirdiğini ve bireysel farklılıklara daha duyarlı olduklarını ortaya koymaktadır. Özellikle özel yetenekli öğrencilerin eğitiminde yenilikçi yaklaşım, onların potansiyellerini açığa çıkaracak en etkili yollardan biridir.
Tezimde elde edilen bulgular da bu görüşü desteklemektedir. Araştırmaya katılan 401 öğretmenden elde edilen veriler, bireysel yenilikçilik düzeyi yüksek olan öğretmenlerin yapay zekâ farkındalıklarının da yüksek olduğunu ortaya koymuştur (Yüregir, 2023). Başka bir ifadeyle, yenilikçi düşünceye sahip öğretmenler teknolojiyi daha kolay benimsemekte ve yapay zekâ uygulamalarını eğitim süreçlerinde daha verimli kullanabilmektedir.
Eğitimde Yapay Zekânın Rolü
Yapay zekâ (YZ), insana özgü düşünme, karar verme ve öğrenme süreçlerini taklit eden sistemlerdir (Nabiyev ve Erümit, 2020). Eğitim alanında yapay zekânın sunduğu katkılar giderek artmaktadır. Uyarlanabilir öğrenme sistemleri, öğrencilere kişiselleştirilmiş içerikler sunmakta; otomatik geribildirim mekanizmaları öğrencilerin eksiklerini hızlıca fark etmelerini sağlamaktadır (Beck, Stern & Haugsjaa, 1996).
Araştırmamda öğretmenlerin büyük çoğunluğunun yapay zekâyı bir tehdit değil, ders süreçlerini destekleyen bir araç olarak gördüğü ortaya çıkmıştır. Özellikle çevrim içi eğitim süreçlerinde yenilikçi özelliklere sahip öğretmenlerin dijital araçları daha hızlı benimsediği ve yapay zekâ uygulamalarını kullanmaya daha istekli oldukları bulgular arasında yer almaktadır (Nayci, 2021; Yüregir, 2023).
Öğretmenlerin Farkındalıkları
Tezimin sonuçlarına göre, öğretmenlerin yapay zekâ farkındalık düzeyleri ile bireysel yenilikçilikleri arasında pozitif ve anlamlı bir ilişki vardır. Hatta bireysel yenilikçilik, öğretmenlerin yapay zekâ farkındalığını anlamlı düzeyde yordayan bir değişken olarak bulunmuştur. Bu sonuç, öğretmenlerin mesleki gelişimlerinde yenilikçi düşünmenin ne kadar kritik olduğunu göstermektedir.
Cinsiyet, yaş, kıdem yılı ve branş gibi değişkenlere göre farkındalık düzeylerinde anlamlı farklılıklar gözlemlenmiştir. Örneğin, genç öğretmenlerin teknolojiye daha hızlı uyum sağladıkları, kıdemi yüksek olan öğretmenlerin ise deneyimlerini yapay zekâ ile destekleyerek sınıf içi süreçlerde daha dengeli yaklaşımlar sergiledikleri belirlenmiştir (Yüregir, 2023).
Sonuç ve Değerlendirme
Eğitimde yapay zekâ ve yenilikçi bakış açısı bir arada düşünüldüğünde, öğretmenlerin rolü çok daha kritik hale gelmektedir. Öğretmenler teknolojiyi bilinçli ve pedagojik amaçlara uygun şekilde kullandıklarında, hem mesleki gelişimlerini desteklemekte hem de öğrencilerin öğrenme deneyimlerini daha verimli hâle getirmektedirler.
Sonuç olarak, geleceğin eğitim ortamlarında yapay zekâdan bağımsız bir süreç düşünmek mümkün görünmemektedir. Bu noktada öğretmenlerin yenilikçi bakış açısını geliştirmeleri, öğrenciler için daha anlamlı, kapsayıcı ve kişiselleştirilmiş öğrenme ortamlarının oluşturulmasına katkı sağlayacaktır.
Detaylı bulgular, istatistiksel veriler ve öğretmen görüşleri için yüksek lisans tezime göz atabilirsiniz.
Kaynakça