Yapay zekâ (YZ), eğitimde son yılların en hızlı yayılan teknolojisi haline gelirken, okullar için hem büyük bir potansiyel hem de dikkat edilmesi gereken önemli riskler barındırıyor. Bu dönüşümün merkezinde ise öğretmenler, öğrenciler ve eğitim liderleri yer alıyor.
• Kişiselleştirilmiş öğrenme:
YZ, her öğrencinin öğrenme hızına ve ihtiyaçlarına göre materyal üretebilir, böylece “tek tip eğitim” anlayışını kırarak daha kapsayıcı bir ortam sağlayabilir.
• Öğretmen yükünü azaltma:
Değerlendirme, geri bildirim, planlama gibi zaman alan görevler YZ ile desteklendiğinde öğretmenler daha çok rehberlik ve bireysel desteğe zaman ayırabilir.
• Veri temelli karar verme:
YZ sistemleri, öğrencilerin gelişimini takip ederek erken uyarı sinyalleri verebilir ve müdahale süreçlerini güçlendirebilir.
• Veri gizliliği ve güvenlik:
Öğrencilerin dijital izleri, korunması gereken hassas bilgilerdir. Şeffaflık, izin mekanizmaları ve güvenli depolama kritik önem taşır.
• Eşitsizlik riski:
Teknolojiye erişimi sınırlı olan okullar ve öğrenciler, YZ’den faydalanmada geri kalabilir. Bu da mevcut başarı uçurumunu büyütebilir.
• Yanlılık ve doğruluk sorunları:
YZ sistemleri hatalı veya önyargılı çıktılar verebilir; bu nedenle her sonuç, öğretmen rehberliğiyle değerlendirilmelidir.
• İnsan etkileşiminin azalması:
Öğrenci başarısında gerçek bağ kurmanın rolü büyüktür; teknoloji, öğretmen–öğrenci ilişkisinin yerine geçmemeli, onu desteklemelidir.
1) Etik ve güvenli kullanım politikaları oluşturun.
Veri gizliliği, şeffaflık ve sorumluluk ilkeleri net ve uygulanabilir olmalıdır.
2) Öğretmenlere YZ okuryazarlığı eğitimi verin.
Araçları kullanabilmek kadar sonuçları pedagojik ve etik açıdan değerlendirebilmek de önemlidir.
3) Eşit erişimi garanti altına alın.
Teknoloji yatırımları yalnızca maddi gücü olan okullarda değil, tüm öğrencilere ulaşmalıdır.
4) YZ’yi “öğretmenin destekçisi” olarak konumlandırın.
Amaç, öğretmenin yerini almak değil; öğretmenin zamanını, dikkatini ve etkileşimini güçlendirmektir.
5) Sürekli izleme ve değerlendirme yapın.
YZ’nin öğrenme sonuçlarına etkisi düzenli olarak ölçülmeli ve iyileştirme adımları atılmalıdır.
Yapay zekâ, eğitimde doğru kullanıldığında fark yaratan bir yardımcıdır; yanlış kullanıldığında ise riskleri büyütebilir. Bu nedenle en önemli strateji, teknolojiyi pedagojik amaçlarla ve insan merkezli bir bakış açısıyla harmanlamaktır.
Geleceğin sınıfları, öğretmenin uzmanlığının YZ’nin desteğiyle birleştiği yerler olacaktır.
Bu makale ChatGPT ile Türkçe diline uyarlanmıştır.
Kaynakça: