Ana içeriğe git

İBRAHİM ŞEN tarafından blog girdileri

Dünyadaki herkese

İbrahim Şen

 

YAPAY ZEKÂDA ETİK: “KÜBRA” ÜZERİNE BİR İNCELEME 

 

Değişen dijital dünyada yapay zekâ (YZ); eğitimden spora, spordan sanata, sanattan ekonomiye kadar hayatımızın hemen her noktasında kendini göstermeyi başarmıştır. Teknoloji felsefesinin bu dinamik yapıda en önemli konularından biri haline gelen YZ etiği, geleneksel ahlak anlayışımızın da yeniden tanımlanmasını ve sorgulanmasını gündeme getirmektedir. Şeffaflık, mahremiyet ve güvenlik gibi geniş çapta tartışılan sorunlarla birlikte YZ ile tasarlanmış makinelerin insanın yerini alacağı ve birçok insanı işsiz bırakacağı yönünde büyük kaygılar yer almaktadır.

 

Aslına bakılırsa tüm teknolojik ürünlerde olduğu gibi YZ uygulamalarının da tarafsız bir yapı arz etmesi gerekmektedir. YZ aracının hem tasarlanma sürecinde hem de kullanım aşamasında toplumsal yaşama dair yapıcı ya da yıkıcı etkisinin de göz önünde bulundurulması ve ahlaksal bağlamda hassasiyet gözetilmesi gerekmektedir. Tüm bu etik kurallardan yoksun ya da etik yolla oluşturulsa da bu doğrultuda kullanılmayan bir YZ aracının bir bireyin ya da kitlelerin elinde çok tehlikeli bir silaha dönüşmesi de mümkündür. İşte tam da bu noktada karşımıza çıkan ve Afşin Kum tarafından kaleme alınan “Kübra” edebiyat dünyasında yeni bir infialin sinyallerini de beraberinde getirdi. Salt bir roman olmaktan çok daha öteye giden “Kübra” varoluş sorunsalından hareketle akla, vicdana, inanca ve yönetime bir YZ perspektifinden bakarak okurlarına değişen dünyayı dolambaçsız bir şekilde aktarırken aynı zamanda YZ ürünlerinin etiği üzerine yeniden düşünmemizi de sağladı. İnsanlık tarihinin en güçlü ve en eski güdülerinden biri olan iktidar aşkını, inancın odağında insan ve YZ ile ele alan roman, son dönemde aşina olduğumuz postmodern peygamber kavramını da tekrar gözlerimizin önüne sermeyi başardı. Karar mekanizmasının giderek insandan makineye kaydığı bir dünyada ilerleyen “Kübra” için Afşin Kum: ‘’Kontrolü makineye verdiğimiz her noktada, insanın derinlemesine çözümleyemediği ama içten içe her insanda olduğunu bildiği bir sağduyudan ve vicdandan feragat etmek zorunda kalmamız mümkündür. Yani makineler, insandan gizli kötü niyetler peşinde koşmayacaklar büyük ihtimalle ama insanların verdiği görevleri yerine getirmeye çalışırken konulması gerektiğini kimse akıl edemediği için konulmayan sınırlar yüzünden kontrolden çıkabilirler.’’ derken YZ ürünlerindeki etik sorununa da kendi bakışıyla dikkat çekmektedir. Yazarın perspektifini kendi ifadelerimizle ilişkilendirdiğimizde ortaya çıkacak sonuç, YZ uygulamalarında etik kontrollerin elzem bir husus arz etmesi konusudur.

 

“Var olan hiçbir şey, Allah’ın istediğinden farklı olmuş değildir.” (S.48) ifadesinin de okuru YZ araçlarının tasarım aşamasına götürdüğü aşikârdır. Bir YZ aracı tasarlanırken amaç ve hedef odaklı olmanın yanı sıra şeffaf olunması ve art niyet barındıracak sonuçlardan uzak durulması oldukça önemlidir. Şeffaflık ve açıklıkla oluşturulacak algoritmalarda veri etiği ve adaletini sağlayabilmek için adil ve tarafsız kararlar alınması birinci koşul olarak dile getirilebilir. Bunun yanı sıra şirketler ve devletler, YZ araçlarının iş gücüne olan etkisini minimize etmeli, bireysel hakları gözetmeli, hesap verebilirlik ve yasal düzenlemelerle YZ araçlarının etik standartlara uygun bir şekilde kullanılmasını sağlamalıdır. Daha adil ve kontrollü bir toplum yaratabilmek adına da uluslararası sözleşmeler ve standartlar oluşturulmalıdır.

 

Hayatın her alanında kendini gösteren teknoloji ölümle tanışmayacak ancak YZ araçlarıyla teknolojinin şekil değiştirdiğini ve hemen her gün yeni bir oluşumla karşımıza çıktığını da unutmamak gerekir. Bırakın bu ürünler hayatımızı kolaylaştırmaya devam etsin yeter ki etikten yoksun olmasın. Biliyoruz ki hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, tıpkı Kübra’nın hikâyesinde olduğu gibi.

 

Denge  Kübra

 

İbrahim Sefa ŞEN

Etiketler:
[ Değiştirildi: Perşembe, 17 Nisan 2025, 12:11 PM ]
 

  
loader image